Yılın modasına göre mi giyinsek, burcumuzun tarzına göre mi?

Eh aslında bu bloga başlarken amacım zaten kadınsı şeyler paylaşmaktı...Ama görünen o ki benim böyle şeyler yazan tarafım tatilde zannımca.Ama sağolsun başkaları yazıyor ve bende onlarla sizin aranızda aracı oluyorum...

Bu gün formdakal.com adresinden bir mail düştü mailbox'ıma.Konu eğlenceli geldiği için sizlerle de paylaşıyorumBen ikizlerde yazdığı gibi giyinmiyorum şükür :) bana çoktaaaan yaz geldi :))))


Burçlarla çok ilgilenmeseniz de kendi burcunuzu ve özelliklerini az çok biliyorsunuzdur. Bu özellikler yeri geldiğinde gardırobunuzu da belirliyor. İsterseniz şimdi modayı bir yana bırakalım, burçlarımızın özelliklerine göre tarzımızı bir gözden geçirelim.

21 Mart koç burcunun başlangıcıdır. Yani güneşin yüzünü yavaş yavaş gösterdiği, baharın ilk sinyallerini verdiği zaman. Koç burcu kadını üzerindeki fazlalıklara dayanamaz, kışlık kazaklarını hemen çıkarıp atmak, vücut hatlarını ortaya koymak ister. Hem biraz frapandır hem de lider, modaya yön vermeyi sever. Bunu yapamıyorsa bile girdiği ortamda hemen fark edilmek ister. Bu nedenle derin dekolteler, canlı renkler, gösterişli aksesuarlar koç kadınlarına göredir. Kızıl gezegen Mars’ın yönettiği koç, doğal olarak ateşin tonlarına yakınlık duyar.

Böyle gösterişli bir burcun hemen ardından boğa gelir, ne var ki kendisinden önceki burcun özellikleriyle hiç ilgilenmez. Boğa biraz rahatına, biraz da boğazına düşkündür. Lezzet peşinde koşarken kilo almamayı başardıysa bile vücudunun güzelliğini ön plana çıkarmaktan kaçınır. Hafif bol kıyafetleri hem rahat olduğundan hem de fazla dikkat çekmediğinden tercih eder. Modayla da pek arası yoktur. Sabit renkleri, sabit desenleri, sabit bir tarzı vardır. Dünya değişirken kendisini değiştirmeye karar verse bile bunu yavaş yavaş, değişimi özümseyerek yapar. Gün gelip de farklı bir gardıroba sahip olursa, bunu yavaş yapacağı için farkı kendisi bile pek hissetmeyecektir.

Mayıs sonu, Haziran başı karşımıza çıkan ikizler hala baharı mı yaşıyoruz, yoksa yaz geldi mi, tam olarak kestiremezler. Kafaları biraz karışıktır, iki uç arasında gidip gelirler. Hayal gücü de kuvvetli olan bu burç, iki arada bir derede kaldığı için, girdiği ortama uyum sağlamayı tercih eder. Ne giyerse giysin, ilgi çekmeyi başarır, çünkü kıyafetlerini iyi taşır. Marilyn Monroe da bir ikizlerdi; bembeyaz elbisesiyle de kovboy giysileriyle de güzel görünmeyi çok iyi becerirdi.

Havalar ısınmaya başlayınca deniz kenarına iner, yan yan yürüyen, yanına yaklaştığımızda bir kayanın altına saklanan yengeçle karşılaşırız. Yürüyor mu yoksa dans mı ediyor anlamayız. Çünkü yengeç, kalın kabuğunun altında yumuşacıktır, bir yandan görülmek ister, bir yandan utanıp saklanır. Çok çılgın, parlak renkli kıyafetler giyebilir ama giyimi hakkında yapacağınız bir yorum yüzünü kıskaçlarının arasına saklamasına neden olabilir. Geçmişi düşünmek tam yengece göredir, bu nedenle retro bir tarzda kendisini bulur.

Aradan bir ay daha geçer, güneş gözümüzü almaya başlar. Ama gözümüzü kamaştıran güneş midir, vakur adımlarla yaklaşan aslan burcu mu, şaşırabiliriz. Başını çevreleyen gür saçlarıyla hemen dikkat çeken aslan tek yönüyle anılmaya dayanamaz, hemen kıyafetlerini de gösterir. Parlak, canlı renklerde giyinmemişse dekoltesi göze çarpar. Bunu yapmamışsa t-shirtündeki yazıyla şaşırtır. Çünkü bir aslanın varlığını bir şekilde belirtmemesi mümkün değildir. Aslan mutlaka gösterecek bir şey bulur. Yırtık bir t-shirt özensizliktir; doğru yerlerden bilinçli ve abartılı yırtılmış bir t-shirt aslanlıktır.

Frapan aslanın ardından da tam tersi olan başak gelir. Uslu, hanım hanımcık, pastel renkli bir kadındır başak. Her şeyi dengelidir. Küçük bir inci küpe, bir o kadar sade inci kolyeyle tamamlanır. Hafif bir parfümle her şey hoşlaştırılır. Bunun bile bazen rötuşlanması gerekir, kolye yerini şık bir fulara bırakır. Çünkü başak ayrıntılara çok önem verir, düzgün bağlanmamış kravatları bile ilk fark eden odur. Moda başağa göre değildir, çok harcama yapmayı gerektirir. Oysa başak hesaplıdır ve gelip geçici heveslere aldırış etmez.

Geldik Zodyak’ın ortasına, terazinin dengeli sallantısına. Yaz elini eteğini çekince, hafif bir esinti kuruyan yaprakları uçurunca terazi de renk değiştirmeye karar verir. Kendi içindeki uyumu ona yetmez, çevresiyle de uyumlu olmak ister, sonbahar renklerine bürünür. Çünkü terazinin giyim zevki uyuma dayanır. Frapan olacaksa tam frapan, sade olacaksa tamamen sadedir. Onu hiçbir zaman fosforlu turuncu bir çorabın üstüne çingene pembesi etekle göremezsiniz. Çünkü turuncu ya siyahla ya da hakiyle giyilir, frapanlıkta bile denge gereklidir. Ve zarafet her şeyden önemlidir!

Zodyak’ın baştan çıkarıcısı akrep çuval giyse bile çekici görünür ama bu ona yeterli gelmez, bu nedenle asla çuval giymez. Vücut hatlarını belli eden, fazlalıklarını en iyi şekilde saklayan siyahlar bordo tonlarıyla renklendirilir. Akrep hem seksi hem de karizmatik bir görünüm yakalar. Buna rağmen şüpheye düşer, sırf seçim yapmakta zorlandığı için alışverişi erteler. Ne kadar güzel görünürse görünsün, kendini sorgular, kurcalayacak bir şey bulur. Hiçbir şey bulamazsa makyajını tazeler.

Sonbaharın son ateşi yay burcunda yanar. Durağan olan hareketlenir, kopan fırtına etekleri savurur. Yay soğukta bile tiril tiril giyinmek ister. Okunu bahara doğru atar ama daha sırada kış vardır. Üşümekten hiç hoşlanmaz, hemen bahar gelsin ister. Ateş kırmızısını üzerine giyer, baharın ilk yeşil yapraklarına selam verir. Aslında yay çok renklidir, bazen ağır bir duruş elde etmek için canlı renkler yerine soluk olanları tercih eder.

Yılın en uzun gecesi oğlakla başlar, gecenin gizemini bu burca yükler. Oğlak başkaları için giyinmez, kendi kararını verir ve modayı önemsemez. Toprak grubundan olduğu için kahverengi onun vazgeçilmezidir, sade ve modern görünüşünü destekler. Oğlak kadını öyle olgundur ki, gençliğini hiç yaşamamış, çocukken bile kahverengini üzerinden çıkarmamış sanırsınız. Klasik tarzın dengeli kesimleri, modern tarzın koyu renkleriyle birleşir, oğlak modasını oluşturur.

Kova her ne kadar su burcu gibi görünse de aslında hava grubuna mensuptur. Uçuşan elbiselerin rahatlığı kadar havadarlığını da sever. Ciddi giyinmesi gerekirse canı sıkılır, rahatlığı onun için güzelliğinden bile önemlidir. Bu nedenle yüksek topuklar, dar, diz üstü etekler pek kovaya göre değildir. İçinde rahat hareket edebileceği, istediği uçarılığı sergileyebileceği jeanler, havadar gömlekler onun tercihidir. Mutlaka ciddi görünmesi gerekiyorsa şık bir kadife ceketle kıyafetini tamamlayabilir.

Ve son burcumuza geldik, bir deniz kızının pırıltılı kuyruğunu taşıyan balık burcuna. Ona ne sevdiğini sorsanız parlak satenlere bayıldığını söyler ama bunları bir balığın üstünde çok sık göremezsiniz. Çünkü balık kararsızdır, söyleyeceğiniz her şey kafasında bir soru işareti bırakır. Asla giymem diyeceği bir şeyi denetin, çok yakıştığını söyleyin; balık 180 derecelik bir dönüş yapabilir. Ama kendi haline bırakılsa, kimse bir yorum yapmasa, balık parlak pullarını oluşturacak giysiler içinde çok rahat edebilir.

Yorumlar

Popüler Yayınlar