Selülit kabusunun boyutları :)

Adamlar uslu uslu başlık atmış selülitiniz ne aşamada...Onun aşaması kabusun büyüklüünü oranlı çünkü.Malum önümüz yaz.Kıyafetle sorun yokta mayoyu bikiniyi giydinmi ak koyun kara koyun çıkıyor meydana.Bir de kardeşim yeni nesil zaten sulak yerde yetişmiş boy pos maşallah (işte bu da İzmir'de yaşayan her 30 'lu hatunun nerdeyse kabusu" hali ile ne yapıyorsunuz....Yaşasın pareo diyorsunuz :) Hele geçen sene çıkan mayo üstüne giyilen pantolonlar falan.Bulsak denize onunla gireceğiz.Yakında haşema bu sebeple moda olacak :P
İşin şakası bir yana selülit kadın nüfusunun ortak sorunu yaşa kiloya bakmadan.Adamlar araştırma yapmış uğraşmış bende sizinle paylaşayım dedim:
Selülitin kronolojisi
Selülitten ilk kez Avrupalı doktorlar tarafından 19. yüzyıla girilirken bahsedilmişti. Tıp literatüründe kulağa ilginç gelen birçok isimle adlandırılmıştı. Bunlardan bazıları; mezenkimal hastalığı, selülitik dermo-hipodermoz ve panniculosis’tir.
• 1920’de Fransız bilim adamları Alquier ve Paviot durumu ilk kez tarif etti.
• 1966’da İspanyol dermatolog M. Bassas Grau selülit dokusunun etrafında sıvı biriktiğini onayladı.
• 1972’de G.Muller ve F.Nurnberger adlı doktorlar, selülitin meydana geldiği yerde ayrıca elastin sayısında düşüş ve kolajen demetlerinde düzen farklılıkları olduğunu gözler önüne serdi.
• 1994’te İtalyan Anatomi Patoloğu ve Moleküler Biyolog Profesör Sergio Curi selülitle normal yağı karşılaştıran çalışmalar yürüterek, selüliti farklı bir sendrom olarak ifade etmek suretiyle, selülite bilimsel geçerliliğini kazandırdı. Buna rağmen doktorların pek çoğu hala selülitle ilgili tedavilerinde; selülite normal yağ muamelesi yapmaktadır. Bu nedenle de geçmişteki selülit tedavileri ya çok az etki göstermekte ya da hiç etki göstermemektedir.
Selülitin nedenleri
Selülit sürekli ilerleyen bir durumdur. Çok küçük bir pürüz olarak başlayabilir ancak daha sonra hem özgüveni hem de vücut sağlığını derinden etkileyen büyük bir engele dönüşebilir.
Selülit en çok hormonlar sebebiyle ortaya çıkar. Aslında erkeklerin selülitlerinin olmayışının temel nedeni de vücutlarında kadınlara oranla daha az östrojen hormonu bulunmasıdır. Diğer bir faktörde kalıtımdır. Eğer annenizde selülit var ise sizde de olma olasılığı yüksektir.
Bu hormonal ve kalıtımsal faktörler, bazı bölgelerdeki dermisin daha kolay zarar görmesine neden olur. Selülitli bölgelerdeki dermis altı yağ hücreleri deri yüzeyine daha yakındır çünkü dermis hasar görmüştür. Kadınlardaki dokular erkeklerdekilere göre daha az esnektir; bu da kadınların erkeklere göre yaş ve çevre etkileri ile neden daha çabuk hasar gördüklerini gösteren diğer bir etkendir.
Bazı nedenlerden dolayı kadınların bacaklarında çok kolay çürümeler meydana gelir ve görünür kılcal damarları çıkabilir. Bu da zayıf damarların varlığına işaret eder, bu durum da selülitin temel nedenlerinden birini oluşturur. Bu durumun nedeni hormonal veya kalıtımsal olabilir ancak kanıtlara dayanarak gerçekliğinin şüphesiz olduğu söylenebilir.
Dermis bu hasara dayanmaya çalışırken su kaybeder ve güçsüzleşir. Sonuçta parçalandığında altında sessizce yatmakta olan dermis altı yağlar dikkat çekici bir biçimde yukarı doğru yol almaya başlar. Epidermis güçsüz ve susuz ise; incelir ve selülit yüzeyden görülebilir bir hal alır. Selülit ve çatlaklardan kurtulmak için yağları yakmaya değil, dermis ve epidermisi onarmaya odaklanmamız gerekmektedir.
Selülit tıbbi bir bozukluk olarak ifade edilebilir. Önce, gözle görülmeyecek kadar küçük değişimlerle başlar ve bu değişimler yüzeye yansımaz. Görünmeyen bu değişimler daha sonra kendilerini kozmetik problemler olarak su yüzüne çıkarır, biz de bunu genelde çukurlar olarak görürüz.
Selülitin aşamaları
1. Aşama selülit: Özellikle dermisin üstündeki damarlar kalite kaybına uğrar. Hücrelerin dışında sıvı (atık su) birikmeye başlar. Değişimler, gözle görünür değildir.
2. Aşama selülit: Dermis daha çok bozulur. Yağ hücreleri şiştikçe ve yüzeye hareket ettikçe damarlar baskı görmeye başlar. Sıkıştırıldığında az miktarda portakal kabuğu görünümü elde edilir.
3. Aşama selülit: Kolajen ve elastin sentezinde bozulmalar başlar. Lifli şeritler (septum) yağ hücrelerini çevrelemeye başlar. Sıkıştırıldığında oldukça fazla portakal kabuğu görünümü elde edilir.
4. Aşama selülit: Sert nodüller hissedilebilir hale gelir. Ağrı ve hassasiyet mevcuttur. Her zaman görünür haldedir.
Selülitten nasıl kurtulurum?
İster şişman, ister zayıf olsun, selülit bazen kaçınılmaz oluyor. Ama umutsuzluğa kapılmaya gerek yok, çünkü selülitle mücadelede etkin sonuçlar veren son teknolojik yöntemler imdadınıza yetişiyor.
Öncelikle bilmeniz gerekir ki vücudunuzu sabote eden bu sorunun en önemli nedeni hormonal ve genetik faktörlerdir. Kadınlık hormonu östrojenin fazla salgılanması ve doğum kontrol hapları selülit oluşumunu tetikler. Selüliti, yürüyüş, yüzme gibi hafif sporlar ve doğru tedavi yöntemleriyle kontrol altında tutmak mümkündür. Aşina olduğunuz ve belki de denediğiniz işlemler yerine, size en yeni ve high-tech sistemlerden bahsetmek istiyoruz. Amacımız, faydaları kanıtlanmış olan karboksiterapi, mezoterapi, LPG gibi bilindik tedavilerin pabucunu dama atmak değil, sadece en yeni seçenekleri sizlere tanıtmak...
Ultralyse
Ultrason dalgalarıyla çalışan sistem, cilt altındaki yağ hücrelerini parçalıyor. Yağ hücreleri parçalanarak yağ asitlerine dönüşüyor ve vücut tarafından yakılabilir hale geliyor. On gün aralıklarla beş seans öneriliyor. Her seanstan sonra izlemeniz gereken beş günlük bir diyet programı olduğunu da hatırlatalım. Parçalanan yağ asitlerinin vücut tarafından enerjiye çevrilebilmesi için bu süre boyunca neredeyse hiç yağ tüketmemeniz gerekiyor.
Accent XL
Vücudun güzel görünmesi sadece zayıflığa bağlı değildir. Eğer cildiniz elastikiyetini kaybetmiş ve bağ dokuları zayıflamışsa, selülit daha belirgin hale gelecektir. Radyo frekansı ile çalışan Accent XL sistemi, cilt altı dokusunu yüksek bir ısıya çıkararak cildin kendini onarma mekanizmasını uyarıyor. Böylece cilt hücreleri daha fazla kolajen ve elastin üretmeye başlıyor. Sonuç kesinlikle daha sıkı ve diri bir cilt!
Slim Up
Kızılötesi ışıkla çalışan bu sistem, bölgesel incelme ve selülit tedavisinde kullanılıyor. Kızılötesi ışığın etkisiyle, yağlarda, damarlarda ve lenf sisteminde genişleme oluyor ve metabolizma hızlanıyor. Tedavi esnasında, sorunlu bölgelerdeki adalelere elektro-stimülatörlerle titreşim veriliyor ve böylece yağ drenajı gerçekleşiyor. Bu sayede kaslar da çalıştığı için derinin elastikiyeti ve kalitesi artıyor. Haftada 2-3 defadan toplam 15 seanslık bir kürü tamamlamanız gerekiyor.

Awt

Akustik dalga tedavisi, selülitin bulunduğu dokuya güçlü ve şiddetli şok dalgaları göndererek, yağ hücrelerini ve bu hücrelerin içinde bulunan serbest yağ radikallerini parçalıyor. Tedavinin olumlu bir etkisi daha var; şok dalgalar ciltteki elastin liflerinin sayısını artırıyor. İşlem sırasında herhangi bir rahatsızlık yaşanmıyor. Haftada 2 seanstan toplam 6 seans yeterli. Sistem, cilt gençleştirme ve çatlak tedavisi için de kullanılıyor.

Vela Smooth

Radyo frekansları ile çalışan sistem üç farklı unsurun birleşiminden oluşuyor: Kızılötesi ışınlar, vakum ve radyo frekansı enerjisi. Tedavinin uygulandığı bölgedeki yağ hücreleri, metabolizmanın hızlanması sonucu parçalanıyor ve lenf sistemi tarafından vücuttan atılıyor. Tedavinin olumlu etkilerini görmek için haftada 2-3 seanstan toplam 15 seans yaptırmanız gerekiyor. İşlem sırasında vücudunuza sıcak masaj yapılıyormuş gibi hissediyorsunuz.

Caci Quantum

Sorunlu bölgelere elektro-masaj yapan sistem sayesinde kaslar çalışıyor, yağlar parçalanıyor ve aynı sırada lenf drenaj yapılıyor. Cilt altı dokularındaki zayıflamış liflerin onarılmasını sağlayan ve elastin ile kolajen sentezini artıran sistem, aynı zamanda cildi güçlendiriyor ve elastikiyetini artırıyor. Haftada üç seans yaptırmanız ve 15 seanslık kürü tamamlamanız gerekiyor.

Bella Contour

Yıllar süren araştırmalar sonucunda geliştirilen sistem ultrason titreşimleri ile çalışıyor. Tedavi öncesinde, hastanın sorunuyla ilgili tüm veriler, ölçümler Bella Contour'a yükleniyor ve kişiye özel bir tedavi programı çıkartılıyor. Hastanın yağ dokusu ve selülit hacmini hesaplayan akıllı makine, işlem sırasında bu ölçümlere göre frekansın şiddetini ve titreşimlerini ayarlıyor. Her seans 40 dakika sürüyor. Toplam 10 seans yaptırmanız gerekiyor.

Kaynak: Harper's Bazaar ve mahmure.com
Sağlıklı yaşam konusunda yazıları ve çalışmalarıyla tanınan Dr. Ender Saraç’tan selülit masajı yağı reçetesi.
Ender Saraç’ın tecrübelerine dayanarak geliştirdiği bu masaj yağı en az 3 hafta uygulanırsa 1-2 ay içinde sonuç verebiliyor.
1/2 tatlı kaşığı susamyağı, 1/2 kahve kaşığı portakal yağı, 4-5 damla biberiye yağı, 10 damla kekikyağını temiz bir kapta karıştırın.
Sonra bu karışımı hafifçe ısıtın (vücut ısısına yakın olması yeterli).
Selülit olan bölgeye ellerinizle yedirerek sürün ve iyice yedirdikten sonra hafifçe cildi kızartacak şekilde ham ipek keseyle veya kabak lifi gibi bir keseyle sertçe bastırarak en az 10-15 dakika masaj yapın.
Daha sonra yağlı selülitli bölgeyi mutfak streçiyle sarın ve hemen ter atmak için spora veya egzersize gidin.
En az 20 dakika aktif ve terletici hareket yaptıktan sonra banyoda iyice ovalayarak yıkanın.
Eğer zamanınız varsa bu işlemi sabah ve akşam, yoksa sadece günde bir kez yapabilirsiniz.

Selülitten Kurtulmak İçin Bitkisel Takviyeler - Çaylar...
- Biberiye çayı, günde 2-3 bardak, tatlandırılmadan içilmelidir. Hamileler ve yüksek kan basıncı olanlar içmemelidir.- Enginar yaprağı çayı için; 1 tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış yaprak, 1 bardak kaynar suyla haşlanır, 8-10 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 3 bardak çay, aç karnına, tatlandırılmadan içilir.
- Limon suyu, suyla yarı yarıya inceltilir, tatlandırılmadan, günde 1 bardak içilir.
- Duvar sarmaşığının yapraklarını ufalayın ve bir litre sıcak suya katıp için.
- Erkeçsakalı çiçeklerini günde 4-5 kez demleyerek aç karna için. Fincan başına iki tutam erkeçsakalı yeterli.
- Günde en az 1 bardak greyfurt suyu için. Greyfurt selülitin düşmanıdır; yağları parçalar ve cildi canlandırır.

Yorumlar

Popüler Yayınlar