HIDRELLEZ

En güzel İzmir'de kutlanır hıdırellez.Piknikler..Gece ateşleri.Çocukluğuma ulaşan is kokusu...Boyumuzu aşan ateşin üstünden korkmadan atlamak.Gül ağaçlarının altında küçük evler arabalar..Biz büyüdük..bizimle birlikte hayallerimizde büyüdü sanki.Ama yağan yağmura rağmen İzmir hala is kokuyor.
Tüm dileklerinizin gerçek olması dileğiyle.
BENİM İÇİN NAZIN BİR AN ÖNCE SAĞLIĞINA KAVUŞMASINI DİLEMEYİ UNUTMAYIN.
demişim geçen sene...Nazımız sağlığına kavuştu çok şükür kontrolleri sürüyor ama biz bu seneyi kazasız belasız atlattık inanamasak ta...Ben inanıyorum ..Yürekten dilenenlerin gerçek olduğuna...

HIDIRELLEZ VE RİTÜELLERİ

hıdırellez günü 6 mayısa tekabül etmekte olup bizde kullanılan ve rumi tabir edilen jülyen takvimin de ise 23 nisan gününe rastlamaktadır işte hıdırellez gerçekte hızır ile ilyas'ın bir araya geldiği gün olduğu inancı altında kışın sona erip yaz mevsiminin başlamasının günü olarak kutlanmaktadır.(1).

Hidirellez inançlarimiz ve itikatlarimiz.

1.hıdırellez sabahı sığırları sığıra kovarken eline meyve veren bir ağacın dalından koparılan değnek ile icra edilir. bu geleneğimiz hala uygulanmakta ve inanılmaktadır. bugünde tüm doğanın yeşereceğine inanıldığından bu uygulama ve inanç türemiş olabilir.
2. 5 mayıs akşamı tüm kapılara ısırgan otu veya yemişken dalı asılır,cadıların ve kötülüklerin girmemesi içinmiş. bu şekil de yaparak onlardan korunacağına inanılırmış. bu inanç tam olarak bu gün yapılmasa da kapılara ısırgan otu ve yemişken dalı veya gül dalı asılmaktadır. Isırgan otuna elini değirildiği an ısırı batma)şekilde yakar aynı şekilde yemişkenin de dikenleri çoktur.değdiği an çok acı verir .bu niteliklerinden dolayı kapılara asılması yapılmıştır.
3.hıdırellez sabahı devesil ve benzeri otlar ile tütsü yapılır. bazı güçlere kaşı korunacağına inanılırmış.
4.ateşten atlanınca günahlardan arınılacağına bulaşıcı hastalıklara karşı korunacağına inanılmış. ateşi bir nevi aşı gibi uygulamışlar.
5.hıdırellez sabahı sağılan sütün dağıtılması ve bir kısmından da taze peynir yapılıp dağıtılması o malın zekatı ve bir nevi hakka şükranının ifadesi olarak kabul edilip uygulanmış .bu gün bilinmediği için yapılmamaktadır.
6.salıncakta sallanırken yapılan dua ve niyetlerin olacağına sallanılmak suretiyle de bazı günahlardan kurtulacağına inanılmış. ve uygulanılmış.
7.gün doğmadan ekinleri dolaşma geleneği ve inancı varmış. doğanın yeniden yaratıldığına inanıldığı için bu yenilme içinde bulunmanın insanlara bazı yararlıklar getireceğine inanılmış .o anı ve duyguyu yaşamak ve duymak inancı ile uygulaması günümüze kadar gelmiştir.
8.6 mayıs sabahı gün doğmadan çiğ üzerinde yuvarlanılırsa yeni hayatın yeni doğanın gücünden bünyesine aktarılacağına inanılır ve uygulanırmış. bedenine girmesi ile sağlıklı olma isteği bulunmaktadır. ayrıca akan bir çeşmeden yüz yıkanırmış. ayrıca gece düşen çiğ damlacılarını toplayıp yüz yıkanırmış.
9.hıdırellez sabahı suya giden kişi evinden götürdüğü tere yağı çeşmenin taşına sürer ve çeşmeden alınan suyun dinçlik ve yeni bir yaşam gücü vereceğine inanılırmış. hayvanların verim gücünün artacağına inanılırmış.
10.bütün gece uyumayanların hıdırellez çiçeği toplamaya hakkı varmış. ancak sabaha kadar uyumadan durursa bu uygulamayı yapabilirmiş. bunun içinde inançla sabır olmalıymış.
11.hıdırellez sabahı gün doğmadan akan bir derenin üzerinden atlanır ondan sonra salıngaçtan sallanırmış.
12.arpa ve çavdar başağı ile genç kızların saçlarını belik yaparak örmesi geleneği varmış. ayrıca o günleri yaşayanların başlarına ve yakalarına gül takılması geleneğinin varlığından söz ediyorlar .ayrıca yaşlısı gencin elinde hı dırellez yerinde ellerinde birer demet çiçek vardır. çavdar ve arpalar hıdırelez zamanı başak çıkarırlar. saçlara örülen belikler başak sırasını andırır .hele yeşil başak ile örüldüklerinde bu gün hayal bile
edemeyeceğimiz güzel bir başak görünümü verirmiş.
13.ağaç kaşıklar ile o sabah yemek yenilirmiş .o sabah evde misafirlerin dahi kaşıkları toplanır yakılırmış. eğer kaşıkların içinde yanmayan olursa o eve o gece hızır'ın geldiğine inanılırmış.
14.hıdırellez çöreği yapıldığı zaman 12 eşit parçaya bölünür .ilk parça niyet hızır a çekilir. çekilen parçalarda çörek içinde ki para kime çıkarsa o sene ki varlığın ona çıkacağına inanılır. ikinci parça tarlalara sonra evde en büyük kişiye çekilir.
15.taze peynir yeme geleneği uygulanırken eğer ev sahibi tarikat ehli ise bir mürşit veya dervişe duadan evvel kısa bir çırak uyarması yaptırılır.(tarikat kuralına göre mum yakılması)dua ananeye göre bundan sonra yapılır.
16.hızır ve ilyas'ın bu gece buluştuğuna inanılır. yazın başlangıcı kışın sonu olarak kabul edilir.
17.eskiden evlerin dışları toprak ile iç kısımları kireç ile sıvanırdı .bu işlem hıdırellez'e bir ay kala yapılırmış.
hıdırellezide 3 hafta geçmeden sıva yapılmazmış.3 perşembe geçmeden)toplam 7 perşembe uygulamalarda ilke edinilmiş. bu konuda geniş açıklama kurban geleneklerimizde geniş bir şekilde anlatılmıştır.
18.koyun sürüsü olanlar hıdırellez de yazı gördük başağı gördük diye malı zekatı için körpeli kuzulardan kesilecek kıvama gelmiş olanlardan birini kesip dağıttığı gibi bir kaç haneye yemek veriyormuş .amaç kula yapılan hizmetin yani "halka hizmet hakka hizmet" inancı ile yapılıyormuş. bir nevi gönül birleme bir gönüle girmedir.
19.genç kızların gelecekte evlenip yuva kuracakları eşi ve iyi bir hayat için bu niyetle gül dibine yüzük saklarlarmış. yüzükleri bir kaba koyarlarmış. kabın içine de su konulur muş. bu su niyet ile
hıdırellez sabahı gül dibine dökülürmüş.
20.değirmencik oyunu sonrası bitiminin ardından değirmenin toprağı tüm ambarlara saçılır. bolluk ve bereketin artacağına inanılır. bu geleneğimiz günümüzde de halen uygulanmaktadır .değirmencik oyunu etraflıca gelenek lerimizde açıklanmıştır.
21.hıdırellez gecesi(5 mayıs akşamı) tüm köylerimizde ahırların ve ağılların üzerlerinden silah atılmaktadır. bu inancın niçin yapıldığını sorduğumuzda hayvanların bulaşıcı hastalıklara yakalanmaması ve çok olması dileğinden kaynaklandığını söylüyorlar.
22.var ve yok mayası tutulur ona göre dilek tutulup yapılan ekmeğin konu komşuya geleneğe göre dağıtılması inancı varmış. bu gün bile pek çok yaşlılarımızın hatırlamadığı geleneklerimizdendir.
23.hıdırellez gecesi hak'tan dilenen dilekler edilen dualar hak katında kabul ve makbul olunurmuş. bu günde inanılan bir itikadımızdır.
24.trakyada'ki amuca kabilesi ve diğer ehli-beyt tarikatlarının gül'e karşı aşırı derecede sevgileri ve itikatları vardır. hatta iki tarikat mensuplarına halk gülşeni(gülşani ) lakabını takmıştır ali koçlulara ve şeyh bedreddinilere).bu iki tarikatın gülşeni tarikatı ile bir alakaları yoktur.biri şeyh bedreddini tarikatı
diğeri ise seyyit ali sultan'a bağlı evladiye kolu olan ali koçlulardır .manilerimizde ve türkülerimizde gül büyük yer tutmaktadır. nedenini araştırdığımızda çeşitli şeyler söylenmesine rağmen net bir cevap alamadık .aşağıdaki örneğin bu konuya bir fikir vereceğini umduğumuz için yazıyoruz.
"hıdırellez adetlerinde bir gül ağacı unsuru ortaya çıkıyor.
bunun sebebinin hızır ile ilyas'ın hıdırellez gecesi bir gül fidanı dibinde buluşacakları olduğu müşade edilir." (7)
bektaşi ve alevilerde gül nefeslerimize bile konu olmuştur.
örneğini yazacağımız bu dörtlüğün iki şaire de mal edilmektedir.
ümmi sinan'mı yoksa seyyit nesimi 'yemi olduğunu bilemiyoruz. ilk iki dörtlüğünü yazıyoruz.
bu gün ben pirime vardım
pirin cemal'i güldür gül
oturmuş taht makamına
tahtı revanı güldür gül
gülden terazi tutarlar
gülü gül ile tartarlar
gül alır gül satarlar
çarşı pazarı güldür gül.


25.hıdırellez de ve nevruz da mezarlıklar ziyaret edilir. dualar okunur. mezar üzerleri temizlenip bakımları yapılır. fani dünyanın manevi gücünün de olduğu hatırlanır ahiret e göçmüş bulunanların da anılması yapılır. onlar için hayır işleri yapılır.
26.bir çok kişi hıdırellez geleneklerinin hatta oyunlarının bile orta asya inançlarından olan şamanizm'e bağlıyorlar. sadece trakya da tarikat kökenli olan amuca kabilesinin biyografisini toplamaya başladığımda % 90 inanç ve geleneklerinin itikatlarının şamanizm ile bağlantılı olduğunu gördüm. bazıları isim ve şekil değiştirmesine rağmen özünden fazla uzaklaşamamıştır.
27.hıdırellez günü yapılan nohut ekmeğinin bolluk ve bereket mayasının o eve geleceğine inanılmıştır. bu gün bileni ve uygulayanı hemen hemen yok gibidir.
28.tarikat kökenlilerin hızır'a olan inançları büyüktür."kul sıkışmadıkça hızır yetişmez" derler. biri zor anında yardım görürse "hızır gibi yetiştin denilmesi bu inancın uzantısıdır.inancın etkileri bektaşi ve alevi ozanlara da yansımıştır.
tekirdağın kılavuzlu köyünden merhum ali engin (sadayi') nin bir
nefesini örnek teşkil ettiği için yazıyoruz.

müminler derlenip bir cem olurlar
hızır ilyas demine hü demek için
bu kutlu günde hep bir candır
hızır ilyas demine hü demek için

ne güzel erkan kurmuş erenlerimiz
derlenip hep birlikte devran süreriz
evliyanın enbiyanın halini güderiz
hızır ilyas demine hü demek için

şirin olur cümle olur bu günde
şen şükran olun canlar ayn-i cemde
şifa bulurlar nuş çöker ol cemde
hızır ilyas demine hü demek için

şükür bizleri bu erkana ulaştırana
aşık olsun böyle cemale hizmet ocağına
sadayi bu gün eriştik güzel bahara
sadayi bu gün eriştik güzel bakarım

hızır ilyas demine hü demek için.

29.eskiden her kez in evinde hıdırellez sabahı ateş yakılmaz hayvanların ve insanların üzerinden atladığı kutsal ateşten evin ocağına ateş getirilirmiş. bu inanç ve itikat la yeni bir hayata başlanırmış. ateşin insanın yediklerini pişirdiği ve ısınmada kullandığı için ayrı bir kutsiliği vardır .hıdırellez ateşine hızır'ın gücü geldiği inancı ile ateş oradan alınmakta imiş.
30.5mayıs akşamı herkez evlerini önüne bolluk bereket getirsin diye darı saçarmış.
31.hıdırellez akşamı gök kapılarının açılacağına hızır'ın gelip kısmet dağıtacağına inanılırmış.bu gece kısmete ihtiyacı olanlar sabaha kadar uyumayarak hızır'ı beklermiş. eğer uyanursa hızır kısmetini veremeden gidermiş.


yaşar kemal "binboğalar efsanesi"nde anlatmıştır engüzel hıdırellez efsanesini..efsaneye göre 5 mayısı 6 mayısa bağlayan gece hızır ve ilyas peygamberler kayan iki yıldız şeklinde ,iki ayrı yönden gelip birleşirler ve yeryüzüne inerler..o birleşme anında tüm akarsular durur ve bir anlığına börtü böcek sessizliğe bürününür...bu birleşme anını sadece yüreğinde kötülük,içinde fesat olmayanlar farkedebilir..ve buna tanık olan ne dilerse olurmuş derler..
kitapta hikayesi anlatılan aşiret iskan kanunu gereğince yersiz yurtsuz kalma tehlikesi içindedir..tek umut hıdırelleze bağlanmıştır..aşirette en saf,en iyi niyetli,en kalbi temiz kim varsa ogece dilekte bulunacaktır...aşiret için yaylak,koyunlar için otlak ve çadırlarını kurmak için güvenli bir düzlük..üç kişi seçilir ve nehir kenarına otururlar yanyana..geceyarısına yakın..gözleri yıldızlarda,kulakları kirişte..
ilk ceren görür gökyüzünde kayıp birbirine kavuşan iki yıldızı,hızır ve ilyas ı..aşiret için dilemesi gerekenleri unutur ve dağlarda eşkıya olan biricik aşkına kavuşmayı diler diğer ikisine güvenerek..sonra köyün yaşlı emmisi duyar akarsuyun durduğunu..aşiret için..derken sonuna geldiği ömrü gelir aklına ve biraz daha ömür dileyiverir tanrıdan..son tanık 6-7 yaşlarında bir çocuktur..aşiret aklına bile gelmez babasını görmeyi diler.ve böylece aşiret devam eder yersiz yurtsuz serüvenine..

Yorumlar

Popüler Yayınlar